Okula başlamanın bazı ilkokul ya da anasınıfı öğrencileri için çok korkutucu algılandığına ve bunun çok normal bir durum olduğuna dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, bu durumda miniklerin rehberi olarak anne babalara görev düştüğünü söyledi. İlkokula yeni başlayan öğrenciler için çok büyük bir değişim, farklı ve henüz güven duymadıkları bir ortamın; daha büyük öğrenciler için ise güzel bir yaz tatilinden çıktından sonra yeniden rutine girmenin zorluğundan bahseden Psikolog Canyurt, “Her yaştan çocuk için okula uyum sağlarken birkaç gün zorluk çekilmesi gayet normal olarak karşılanmalıdır. İlkokula başlayan öğrencilerin ilk 2-3 gün boyunca ağlamaları ve zorluk çıkarmaları büyük bir kriz anlamı ifade etmemelidir ebeveynler için, çünkü büyük bir değişim yaşanıyor” dedi.
“Adaptasyon sürecini çok daha zorlaştıracaktır”
Yeni başlayan öğrencilerin uyum sorununun altında yatan sebeplerin başında ayrılık kaygısı geldiğine dikkat çeken Psikolog Canyurt “Bu kaygı, çocuğun okula başladığında kendini güvende hissetmemesine, yalnız bırakılmış hissine ve bakımının yapılmayacağı düşüncesine itiyor. Ayrıca burada çocuğun anne veya baba ile sağlıklı olmayan bağımlı bir ilişkisi mevcutsa bu durum okula olan adaptasyon sürecini çok daha zorlaştıracaktır. Bağımlı ilişki ise çocukların yaşına uygun olarak öğrenmesi ve tek başlarına yapması gereken şeyleri yapmamasından kaynaklı ortaya çıkar. Diğer bir deyişle anne ve babanın çocuk yerine her şeyi yapmasından kaynaklıdır diyebiliriz” diye konuştu.
“Anne baba arasındaki tutarsızlık çocuğu güvensizliğe iter”
Uyum sürecini zorlaştıran bir diğer faktörün ise evde örneğin yeni doğan bir kardeş, ailede bir vefat, hastalık ya da boşanma süreci gibi zorlu bir dönem yaşanması olduğuna değinen Psikolog Canyurt, bu durumların çocuğun kendini güvensiz hissetmesi ve ebeveynlerinden ayrı kaldığında başına kötü şeylerin geleceğinin düşüncesine yol açtığını söyledi. Bir diğer konunun ise fikir ayrılıklarına sahip anne babanın tutarsız bir görüntü yansıtması olduğunu ifade eden Psikolog Canyurt “Eğer anne ve baba okul hakkındaki düşüncelerde tutarsızlık yaşarlarsa, çocuk üzerinde yine güvensiz bir algı oluşturacaktır. En önemli faktörlerden biri ise anne ve babanın kaygı düzeyidir. Son araştırmalar kaygılı ebeveyni olan çocukların da kaygı olduğunu gösteriyor. Çocuklar kaygılı olup olmadığımızı sadece kelimelerle değil, vücut dilimizden, ses tonumuzdan, jest ve mimiklerimizden de çok rahat anlarlar. Bu noktada da bizlerin kaygılı olduğunu gören çocuklar, bir tehlike olduğunu düşünüp okula karşı yine negatif bir algı oluşturacaklardır” ifadelerini kullandı.
“Çocuğunuzu ne zaman okuldan alacağınızı ona söyleyin”
Psikolog Canyurt, çocukları okula daha rahat adapte etmek için yapılacakların başında öncelikle çocuklara neden okula gidildiği, okulun nasıl bir yer olduğu ve orada neler yapılacağı gibi her şeyi net bir biçimde açıklamak olduğunu vurguladı. Bunun dışında çocukların terk edildikleri endişesine kapılmamaları için bir saat verip onu ne zaman bırakıp, ne zaman alacağını, çocuk küçükse saatin yelkovanlarını göstererek anlatmak, söylenilen saatte de çocuğu almak gerektiğini anlattı.
Çocukların okul arkadaşları ile kaynaşmasını sağlamanın da faydalarından bahseden Psikolog Canyurt, bunun için bir oyun grubu oluşturulabileceğini söyledi. Çocuğu okula aşamalı olarak alıştırmakla ilgili ise “Anne baba dışında bakım verenlerin okula gitme sürecini desteklemesinde faydalı olacaktır çünkü bu durum okul konseptine olan güveni arttıracaktır. Özellikle anneanne ve dedelerin destek vermesi ve okul hakkındaki olumlu konuşmaları faydalı olacaktır” dedi.
“Anne baba TV izlerken çocuğu ders çalışmaya göndermek hata”
Bunlar dışında düzen ve rutin oluşturulmasının altını çizen Psikolog Canyurt günlük yaşama dair şunları söyledi:
“Eğlenme, uyku vaktini, beslenme ve ders çalışma düzenini ayarlamak gibi. Ders çalışırken biz de onun yanında kendi işlerimizi yaparak bu durumu normalize etmek ve herkesin yaptığı bir iş gibi algılatmak çok önemli olacaktır. Ebeveynlerin çok hata yaptığı bölüm genelde bu noktada oluyor. Akşam evde herkes televizyon izlerken çocuklar ders çalışılmaya gönderiliyor. Bu noktada ise çocukların zihinlerinde ders çalışmak çok ekstra bir durummuş ya da cezalandırılıyormuş gibi algılanmasına sebep oluyor.”
Çocukların ayrılık kaygısında ve okula uyum sürecindeki en önemli konunun, çocuğun yaşına uygun özerklik kazanması olduğunu vurgulayan Psikolog Canyurt “Çocuklarımıza yaşına uygun olarak yapması gerekenleri öğretmeliyiz. Çünkü tek başına yemek yiyebilen ve tek başına tuvalete gidebilen bir çocuk okulda da kendini güvende hissedecektir ve özgüveni yerinde olacaktır. Bu durumda ebeveynlerine bağımlı olmayacaktır ve okula uyum süreci çok rahat olacaktır” diye konuştu.