Hemen her yaş grubunda yoğun şekilde etki oluşturan İnfluenza A hastalığı, ağır semptomlar göstererek devam ediyor. Baş ve boğaz ağrısının yanında ateş ile kendini belli eden İnfluenza A, ilaç tedavisi ve dinlenme ile atlatılabiliyor. Birçok kişinin uzun süre hastalığın etkisi altına kaldığı bilinirken, uzmanlar hastaları tedavi konusunda uyarıyor. Dinlenmenin yanı sıra 3 günden uzun süren semptomların etkisinde kalan hastaların mutlaka uzman hekimlerce muayene edilmesini gerektiğini söyleyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, “Özellikle 0-4 yaş ve 60 yaş üstü ek hastalıkları olan kişiler uzun süre beklemesin” diye konuştu.

“Kasım ayı itibariyle en fazla İnfluenza A salgınını görüyoruz”

İnfluenza A hastalığının çok hızla yayıldığına dikkat çeken Dr. Yolaçan, “Bu mevsimde özellikle en sık gördüğümüz hastalık viral enfeksiyonlar oluyor. Viral enfeksiyonlar arasında en çok özellikle Kasım ayında başlayıp, ocak ve şubat aylarına kadar devam eden İnfluenza dediğimiz bir virüs çeşidi baskın oluyor. Özellikle bu yıl kasım ayının 2’nci haftasından sonra en fazla İnfluenza A salgınını görüyoruz. Bu pandemi gibi değil ama bir salgın şeklinde oluyor. Sırasıyla en çok 0-4 yaş grubu çocukları, gençleri, yetişkinleri ve yaşlıları tutuyor. Bu virüs ailesinde çok hızlı bir bulaşma şekli var. Damlacık yoluyla dediğimiz öksürme, hapşırma ve bağırarak konuşma şeklinde bulaşıyor. O bulaşıcı damlacıklar, eşyalara ya da masaya dokunulduğunda elle, ağızla bulaşıyor” dedi.

Baş ağrısı, boğaz ağrısı ve ateşlenmeye dikkat!

Hastalığın belirtilerinin ilk günden itibaren etkili olduğunu belirten Dr. Yolaçan, her yaş grubunun hastalıktan etkilendiğini, virüsü aldıktan 1 gün sonra belirtilerin başladığını ve kuluçka döneminin ise 1-2 gün arası sürdüğünü anlattı. En belirgin semptomların ise baş ağrısı, 'boğaz ağrısı ve ateşlenme, bazen 72 saate kadar sürebilen yüksek ateş, kuru öksürük, kas ve eklem ağrıları' olduğunu ifade etti. Hastalığın 0-4 yaş çocuklarda ağır seyrettiğine dikkat çeken Dr. Yolaçan şunları söyledi:

“Özellikle yetişkinlerde ve gençlerde ek hastalıkları varsa ağır seyredebiliyor. 60 yaş üstü grupta ise kilolu hastalar, diyabet hastaları, kalp kapak hastalığı olanlar ve bypass geçiren kişiler de biraz ağır geçiriyor. Semptomlar ilk 4-5 gün ateşli, öksürüklü şekilde oluyor. Daha sonra hastanın altta yatan hastalığına göre, astımı varsa öksürük uzun sürüyor, KOAH varsa nefes darlığı uzun sürüyor. Yaklaşık 2 hafta kadar şikâyetler devam ediyor.”

“Kalabalık ve kapalı mekanlarda mutlaka maske takmalıyız”

Hastalıktan korunmak için maske takılmasını öneren Dr. Yolaçan, dinlenmenin ve ilaç tedavisinin önemini vurgulayarak, “Tedbir olarak öncelikle kalabalık ve kapalı mekanlarda mutlaka maske takmalıyız. Sık sık el yıkamalıyız. Çocukların burun akıntısı, hapşırık ve ateş gibi bir viral enfeksiyonu varsa, yaşlıların ek hastalığı varsa biraz daha dikkatli olup evde de mutlaka maske takılması gerekiyor. Bu hastalıkta dinlenmek çok etkili oluyor. Semptomlar başladıktan sonra ilk 3 gün mutlaka iyice dinlenip, tedavi olunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Takviye vitaminler ile karaciğeri yormaktan kaçınmalıyız”

Günümüzde sıkça başvurulan takviye vitaminlerin yüksek miktarda kullanımının karaciğerde zorlanmaya neden olabileceğine değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yolaçan, “Ateş ve öksürük 3 günden uzun süredir devam ediyorsa mutlaka bir uzman doktora danışılmalı ve muayene olunmalıdır. Kulak burun boğaz ve göğüs hastalıkları uzmanları bu hastalıkla doğrudan ilgilidir. Covid-19 gibi normal spesifik bir tedavisi yok ama palyatif tedavi dediğimiz, ateş varsa ateşin tedavisi, öksürük varsa öksürüğün tedavisi yapılır. Evde ise günümüzde çok yaygın olan sağlıklı beslenme ürünleri ve vitaminler çok yaygın. Bunları fazla tüketerek karaciğeri yormaktan kaçınmalıyız. Dinlenerek, normal sağlıklı beslenerek, bir ya da iki bardak bitki çayı ve bol sıvı alarak hastalığın atlatılması gerekiyor” dedi.

Devam eden belirtilerin mutlaka uzman doktorlar tarafından yapılacak testlerle tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Yolaçan, şikâyetlerin 3 günden fazla uzaması halinde mutlaka bir sağlık merkezine başvurulması gerektiğini belirtti.