Eskişehirspor ile ilgili gözlemlerimi, yorumlarımı “Buğrahan Yorumluyor” başlığı altında sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Yeni sezon başlarken TFF 3. Lig temsilcimiz Anadolu Üniversitesi SK için de böyle bir içerik hazırlamak istedim ve sizlerin karşısına bu defa “Anadolu’dan Notlar” ile çıkıyorum. “Anadolu’dan Notlar”da sezon boyu, elimden geldiğince Anadolu Üniversitesi’ndeki gelişmeleri değerli okuyuculara aktarmaya çalışacağım. Sizleri daha fazla bu giriş faslı ile sıkmadan asıl konuya geleyim…

TFF 3. Lig’de yeni sezon 9-10 Eylül haftasında oynanan ilk hafta maçlarıyla birlikte başladı. Temsilcimiz Anadolu Üniversitesi daha önce çekilen kuraya göre TFF 3. Lig 2. Grup’ta yer alıyor. Son derece güçlü bir grupta mücadele verecek Anadolu Üniversitesi SK ilk hafta maçında Bitexen Sapancaspor FK’yı deplasmanda 1-0 mağlup etti. Anadolu Üniversitesi böylece sezona bomba gibi girdi. Ayrıca Anadolu Üniversitesi’nin sezon öncesi 3 dönemden oluşan kampını yakından takip etmeye çalıştım. Bu süreçteki gözlemlerimi de sizlere bu maçın yorumlarıyla birlikte aktaracağım. Fakat daha önce çok farklı bir husus hakkında görüşlerimi kamuoyuna naçizane aktarmak istiyorum.

Ben bir süredir Eskişehir yerel basınına spor muhabiri olarak emek vermeye çalışıyorum. Bana bu fırsatı sunan Eskişehir Haber26 ailesine ve spor camiasında bana destek olan herkese büyük teşekkürlerimi iletiyorum. Yerel basında, Eskişehir Valiliği’ne kayıtlı bir gazeteci olarak çalışmamıza rağmen bazı ekonomik şartlar nedeniyle “SGK” üzerinden sigorta pirimi yatıramadık. Yani sigortasız gazeteci olarak çalıştık. Bunun nedeni ise yerel basında birçok gazetenin ekonomik kriz içinde olması ve gelirlerin durma noktasına gelmesi. Sigorta işlemleri maalesef ancak geçtiğimiz hafta yeniden başladı. Bu durum “Yeni Basın İlan” yasasına ve TSYD’ye karşı beni ve benim gibi arkadaşlarımı, ağabeylerimi mağdur ediyor. TSYD diyor ki 1 yıl boyunca sigortalı çalışmadan maça basın mensubu olarak giremezsin. Bunu diyen Eskişehir TSYD. Muhtemelen diğer illerde de durum aynıdır. Basın İlan Yasası da basın kartı almak için yine 1 yıl gibi bir şart öne sürüyor. Peki, o zaman şunu sormak istiyorum. SGK primi ödenmeye başlayan ve meslek alanı "muhabir" olarak görünen biri olarak ben neden maçlara giremiyorum? Bu duruma isyan ediyorum ve tüm engel teşkil eden hususlara karşı da derinden sitemlerimi gönderiyorum. Maalesef ve maalesef spor muhabirliği yapan biri olarak bu durumu anlayamıyorum.

Bu konuya neden girip herkesin canını sıktım derseniz, hem artık çok doldum hem de Anadolu Üniversitesi SK – Sapancaspor maçına neden gidemediğimi açıklamak için konuyu açtım.

Anadolu Üniversitesi SK yönetimi hafta sonu basın için bir servis kaldırarak Sapanca deplasmanında Eskişehir basını ile takımı yan yana getirecek harika bir projeye imza attı. Öncelikle Anadolu Üniversitesi SK yönetiminde yer alan herkese büyük teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Hem bu konu özelinde hem de her konuda Eskişehir basınına kolaylık sağladıkları için. Sapanca’ya gidecek servis kaldırılmadan önce Anadolu Üniversitesi SK ikinci başkanı Sayın Süleyman Uğur Aydın beni bizzat arayarak, diğer gazeteci dostlarımız gibi maça davet etti. Ben de tabii ki hemen bu teklifi kabul ettim. Akredite krizi, bir an heyecandan aklımdan çıktı. Daha sonra SGK başlangıcı yaptığım için belki durumu değiştirebilirim diye düşünerek gerekli kurumları aradım. Fakat hep sonuçlar olumsuz oldu. Bu nedenle hem Anadolu Üniversitesi SK yönetimine mahcup oldum, sizlere mahcup oldum bir de takımı sezon başı, önemli bir galibiyette yalnız bıraktım. Bu durum beni ziyadesiyle üzdü.

Maalesef TSYD insafa gelmezse aynı durum daha 1 yıl kadar sürecek. Yani, haydi içerideki maçlara tribünden girerim ancak; ne Eskişehirspor ne de Anadolu Üniversitesi deplasmanlarına gitmem mümkün olmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle bilgi ve görüşlerimi aktaramayacağım maçlar için siz değerli okurlarımdan şimdiden özür diliyorum.

Bu kadar sitem ve kırgınlığın ardından sanki oradaymış gibi Bitexen Sapanca FK - Anadolu Üniversitesi SK maçını yorumlamayacağım elbette. Anadolu Üniversitesi futbolcularını, teknik ekibini ve yönetimini zorlu maçta gelen 3 puan ve kulüp tarihinin profesyonel liglerdeki ilk maçı, ilk 3 puanı için canı gönülden tebrik ediyorum. Başarılarının daim olmasını diliyorum.

Anadolu Üniversitesi’nin Sapanca deplasmanını beni spor muhabiri görmeyen sistemi yaratanlar, benim yerime pek ala yorumlayabilirler. Ben ise Anadolu Üniversitesi SK kamp sürecini ve takımın sezona nasıl hazırlandığını sizlere anlatmaya çalışacağım.

Anadolu Üniversitesi SK, TFF 3. Lig fikstürü belli olduktan sonra ilk etap kamp çalışmalarına 24 Temmuz’da, Eskişehir’de başladı. İlk etap kampı yeni kadronun kurulması ve kondisyon-güç çalışmaları ile geçti. Geçen sezon BAL’da şampiyon olan takımdan 7-8 oyuncu yeni kadroda da yer bulurken 25-26 kişiden oluşacak TFF 3. Lig kadrosuna birçok yeni isim eklendi. Takım ikinci etap kampı için 7 Ağustos’ta Afyonkarahisar’ın yolunu tuttu. Teknik direktör Sertaç Gezer ikinci etapta takıma güç ve performans çalışmalarının yanında taktik ve teknik anlamda da yüklemeler yaptı. Yani, Anadolu Üniversitesi’nin 2023-2024 sezonunda oynayacağı futbol genel olarak ikinci etap kampıyla şekillenmeye başladı. 18 Ağustos’ta sona eren Afyon kampında Anadolu Üniversitesi SK tam 4 hazırlık maçı oynadı.

Anadolu Üniversitesi SK bu maçlarda; İnegölspor’a 1-0, Efeler 09 FK’ya 1-0 ve Tokat Erbaaspor’a 2-0 kaybetti. Ayvalıkgücü Belediye maçını ise 2-1 kazanarak Eskişehir’e döndü. Son maçta galibiyet gelse de kaybedilen üç hazırlık maçı kamuoyuna Anadolu Üniversitesi için “acaba mı?” sorusunu sordurdu. Fakat hazırlık maçları hiçbir zaman skor anlamında ölçü olmaz. Sahadaki mücadele, efor ve taktiğe bağlılık konusunda Sertaç Gezer bu maçlarda oyuncularından memnun olduğunu her zaman söyledi. Ayrıca Sertaç Gezer’in meşhur sezon öncesi zorlu kamp programında futbolcuların efor anlamında zorlanması da hazırlık maçı sonuçlarına yansıdı. Yani yükleme yaparken yapılan hazırlık maçları istenmeyen bazı sonuçlar verdi. Bu çok önemli değildi.

Anadolu Üniversitesi SK üçüncü etap kampında yeniden Eskişehir’e döndü ve bu süreçte Eskişehir Demirspor ve Belediye Kütahyaspor gibi takımlarla maç yaparak eksiklerini gördü, genç futbolcularını denedi. Ayrıca taktik antrenmanlar üst seviyeye çıktı. Transferler ise hem ikinci hem üçüncü etap kampı boyunca, ilk kamp dönemi kadar yoğun olmasa da devam etti.

Tüm bu çalışmalar sonrasında ortaya çıkan yepyeni kadro Sertaç Hoca önderliğinde 2 Eylül’de tesislerde yeniden bir araya geldi. Sırada TFF 3. Lig’in ilk haftasında deplasmanda oynanacak Sapanca maçı çalışmaları vardı. Anadolu Üniversitesi ekibi bu maça da ellerinden gelen en iyi şekilde hazırlandı ve galibiyeti 1-0’la olsa bile elde etmeyi başardı. İlk haftada, deplasmanda alınan kritik galibiyet takım için çok önemliydi. Mental anlamda tüm camiayı yukarıya çekecek bu galibiyet Anadolu Üniversitesi’ne büyük moral oldu. Zaten sezon öncesi hep inançlı, ayakları sağlam basan bir takım izlenimi veren mavi beyazlılar bu başlangıçla bence gücüne güç kattı.

Ve gördük ki hazırlık maçları, kamp dönemindeki bazı süreçler çok da önemli değilmiş. Ligin başlamasıyla Anadolu Üniversitesi nasıl bir takım olduğunu çok kolay hatırladı. Çünkü “Bir şampiyonun yüreğini asla hafife almamak gerek!”

Herkese saygılar, sevgiler

Buğrahan Doğangil