Eskişehirspor'umuz sıkıntılı bir sürece giriş yaptı diyorum çünkü ardı ardına gelen mağlubiyetler ciddi bir sorun ortaya çıkardı. Sezon başından bu yana %100 kapasite ile oynanamayan futbol, iki mağlubiyet ardından sonra çok daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Aynı zamanda, Eskişehirspor en yakın rakibi ile olan 5 puanlık farkı da koruyamadı ve lig tablosunda lider olmasına karşın takipçilerine yakın bir pozisyona kadar puantaj olarak geriledi. 2 mağlubiyet ve 1 beraberliğin yanında 8 galibiyet alan Es Es 11 maçta 25 puan topladı.

Şimdi bu kısa bilançoya baktığımızda sonuç matematiksel olarak kabus olmasa da bu ligden bir an önce kurtulmak isteyen ve benim de bu konuda sonuna kadar hak verdiğim taraftarı hiç memnun etmemiş görünüyor. 2 hafta öncesine kadar takımı ve hocayı savunan taraftarların dahi İbrahim Hoca'yı istifaya çağırdığını görüyoruz. Ve bu bilançoda faturanın İbrahim Baş'a kesilmesi ve hocanın ilk yarının bitimine az bir süre kala takımdan gönderilmesi kararı alındı. Ben İbrahim Hoca'ya sezon başında karşı çıkan biri olarak sezonun şu döneminde hocanın gidişine biraz şaşırdım. Çünkü ilk yarının bitimine 2 hafta kala kim takımın başına gelebilir bunu pek tahmin edemiyorum. 

Şimdi, Eskişehirspor yönetiminin önünde kritik bir sınav var. Yönetim, sezon başında çok güvenerek takımın başına getirdiği İbrahim Baş'ı takımda tutmayarak bu sınavın ilk basamağını geçti. Bu durumda olan her yönetim için cidden zor bir sınav ve yol ayrımını Eskişehirspor İbrahim Hoca'yı yollayarak başlattı. Ben yönetimin her kararına şu aşamada saygı duyarım. Hele ki ligin şu haftalarında her karar iki ucu keskin bıçak. Kendi görüşüm ben hocayı hemen yollazdım bunu tekrar etmiş olayım. Bunu neye dayanarak söylüyorum derseniz futbola bakış açıma ve futbol analizime dayanarak söylüyorum. Yani, tamamen şahsi bir görüş. Biraz şu etapta hoca havuzunun dar olması belki de aklımda soru işaretlerini oluşturuyor. Ben şahsi olarak, tırnak içinde düşük profilli olarak tanımlanan bir hocanın takımın başına gelmesinden yana değilim. Şayet böyle bir hoca gelecekse de Eskişehir'deki yerekl futbol dinamiklerini bilen ve Eskişehir'in evladı bir hoca olmalı. Şimdi biraz da saha içine bakalım...

İşin oyun ve saha içi tarafına bakarsak sezon başından beri Eskişehirspor'un eksiklerini sürekli yazıyorum. Yalnız bunun yanında Eskişehirspor'un kalitesiyle bu gruptan çıkacak güçte olduğunu da vurguluyorum. Bu görüşüm hala geçerli. Eskişehirspor kaliteli bir takım. Ancak kalite 2 güçlü rakip karşısında yeterli olmadı. Burada da oyun kalitesindeki problemin ciddi şekilde can sıkabileceğini gördük. Elbette İbrahim Baş 2 ay hazırlık süreci üzerine 11 maçtır bu takıma net bir oyun oynatamıyorsa suçlu. O da eminim bunun farkındadır. Zaten istifa ederek farkındalığını ortaya koydu. İbrahim Hoca'ya bugüne kadar verdiği hizmetler için teşekkür etmek gerek. 

Yeni bir hoca geldiğinde takıma nasıl bir katkısı olacak o da çok büyük soru işareti. Deseniz ki bana örneğin Fuat Çapa geliyor, Zafer Şahin geliyor, Sezgin Coşkun geliyor... Eyvallah derim. Çünkü camiayı bilen ve Sezgin hariç tecrübeleri olan hocalar bu isimler. Ya da risk alıp Eskişehir futbolundan genç bir hoca getiriyoruz dense buna da eyvallah... Ancak duygusal ve fevri kararlar, sırf hoca değişsin ve günah bizden gitsin diye bir isim takıma gelirse bu aşının tutmama ihtimali de maalesef çok yüksek. O yüzden sakin olmakta ve mantıklı, makul çözümler üretmekte fayda var.

Son olarak futbolcuların da bu mağlubiyetlerde suçu var elbet. Yeterince mücadele etmediğimizi ve tempo problemimiz olduğu sezon başından beri belli. Çok sayıda tecrübeli futbolcu var takımda. Bunlar durumdan hiç rahatsız değil mi? Neden hiçbiri duruma bir an olsun isyan etmiyor? Burada biraz da futbolcuların ekstra efor ve ruh ortaya koymaları gerekiyor. Kameralara oynamayın arkadaşlar sahada koşun ki hepimiz kazanalım. Eskişehirspor kazansın!

Sıklıkla söylediğim gibi başka Eskişehirspor yok ve bizim bu ligde kalmaya maddi, manevi mecalimiz de yok. Bu sebeple en doğru kararı vermek ve bu doğrultuda yola devam etmek lazım.

Herkese iyi haftalar diliyorum. Saygı ve sevgiyle...