2020 ve 2021 ve 2022 yıllarından sonra tüm dünyada sinema izleyicilerinin oranı yaklaşık yüzde 50 azaldı. Türkiye sektörde krizin en çok yaşandığı ülkelerden biri insanlar restorana, kafeye gitmekten ya da birçok başka şeyden vazgeçmiyorlar ama sinemadan çok rahat vazgeçtiler. Tabii bu çok üzücü. Bu durumda yeni vizyona çıkmış filmler özellikle bir yerli film olursa sinema salonunu doldurmak çok güç olmaya başladı. İşte tamda burada sinema salon patronları insanları pandemi sonrası ve ekonomik kriz yaşayan insanları evlerinden çıkarıp sinema salonlarına çekmek, birebir insanlara ulaşmak için reklam dünyasının kapısını çalmaya başladılar.

Tabii bir sinemanın seyirci kaybının diğer bir nedeni de var; İnsanlar artık evde, dijital platformlarda, internetten film, dizi seyrediyorlar. Çok fazla yatırım var bu alanda, çok fazla film çekiliyor. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok yerinde çevrim içi servislere bu yatırım var. Tüm Dünya’da  öde ve izle sistemi ile filmi evinizden çok rahat satın alabiliyor ve izleyebiliyorsunuz. Avrupa ve Amerika, Türkiye gibi dizi çeken ülkeler her ay yeni bir diziyi vizyona sokuyorlar.  Ödemenizi yapıyorsunuz ve evinizde izliyorsunuz. Sinema salonundan uzaklaşan seyirci  Türkiye'de şöyle bir şey istiyor, ben evde oturayım, paramı normal bir bilet parası olarak vereyim ve o filmi seyredeyim. 

Sinemaseverlere sinema salonlarını bırakmamalarını öneriyorum. Sonra çok arayacağız, çok üzüleceğiz. Çünkü sinema salonlarının başka bir keyfi var. Sıradan bir korku filmi seyretseniz bile sinema salonundaki etkisiyle evdeki etkisi çok farklı oluyor. Onu ben de kendi deneyimlerimden hissettim çünkü uzun bir süre evde film izledikten sonra, sinema salonunun çok ayrı bir tadı var.

Son söz ; "EVDE İZLEMEK RAHAT GELİYOR AMA ASLINDA SİNEMA SALONU DAHA GÜZEL"