Venüs balık burcundaymış, yani geliyor gelmekte olan herkes bir miktar aşk işlerine düşebilir…

Şaka yapıyorum. Çevremde herkes aşktan meşkten kaça kaça yabana döndü. Mevcut ilişkilerini sürdürebilen herkese aşırı saygı duyuyorum. Tahammül düzeyinin bu denli aza indiği günümüz ilişkilerinde birini öldürmeden yol kat etmek imkânsız gibi.

Her hafta sonu tahmin edebileceğiniz gibi gözlem panellerimi kurup, ışınların en dik olduğu açılardan ilişki dedikoduları alıyorum. 

Love sektörüne olan yakınlığım başkalarının dedikodularını dinlemek, çünkü kimse benim sıkıcı hayatımla ilgilenmez =)

Bu yazının da kahramanı en basit flört yalanlarına düşmüş bir arkadaşım. Üniversiteyi sekiz erkek, bir kız olan eşitlik timsali arkadaş grubumla okuduğum için erkeklerin flört döneminde dönüştükleri o yaşam formundan tiksiniyorum. (Üzgün değilim)

Çiftimiz güncel bir şekilde tanışıyorlar ve başlıyor sabahlara kadar mesajlaşıp, gözaltı torbaları oluşturmaya. Elbette ortak nokta bulmak için yırtınmıyorlar çünkü libidolar öyle tavan ki herkes zaten birbirinin zevklerinden hoşlanıyor. 

İş ciddileşmeye başlayınca da herkes bir miktar kendisi olmaya karar veriyor ve bom yarattıkları karakterlerle alakaları olmadıklarını gördükleri anda birbirlerini engelliyorlar. 

Kaçınılmaz son…

Bu arada ortak çevrelerde büyümüş insanların, benzer şarkılar dinlemeleri, benzer filmlere ilgi duymaları dünyanın en önemli rastlantısı değil arkadaşlar, benzer kültürler içinde yaşadığımız insanlarla benzer şeyleri sevmeyi kutsallaştırmayı bir iki saniye bıraksak mı?

Haydi bırakamadık diyelim bunun en etkileyici kısım olmaması gerektiğine inanmalıyız. 

Bu da bana şunu sorgulattı; flört ederken dönüştüğümüz insanlar hangi açıdan bizi yansıtıyor?

Kendi söylediğim yalanları da düşünüp bir derleme oluşturmaya karar verdim.

1.    “Çok geç yatarım, çok erken uyanırım.”

Muhabbet sarmış, belli ki karşımdakinden de hoşlanmışım ama uykudan beynim sızlıyor, gözlerim düşüyor, diyemiyorum ki uykum geldi, “kızım kalk yat uyu, yok!” illa o muhabbeti kesememe ve karşı taraf söyleyene kadar sürüngene dönme. Sonunda sızıyorum ve hep aynı şeyi duyuyorum. “İyi geceler deseydin bari.”

2.    “Çok iyi yemek yaparım.” 

Kızlar artık buna düşmeyin ya otuzlarınızdasınız. Yirmilere de aynı şeyi söylüyorum, evde yapılan her aktivite yakınlaşmak için planlanıyor. O yemek de asla yapılmıyor, dışarıdan sipariş veriliyor. Ara verildiğinde. 

3.    “Sanki yıllardır tanışıyor gibiyiz, sana da öyle gelmiyor mu?”

Her flört döneminde aynı taktikleri uyguladığın için zaman ilerlemiyor aptal. Biraz kendini aşsan ve farkı şeyler deneyimlemek istesen aslında sen de yeni bir insanla tanıştığını fark edeceksin ama o kadar güvenli alana bağımlısın ki taktiklerin bile değişmiyor. 

4.    “Sen beni sinirliyken gör bir de” 

Deme! Ağzından alevler mi çıkıyor ejderha? Kim sinirliyken Buddha gibi oturur ki? Övündüğün konunun ayarsızlık ve seviyesizlik olması, bundan güç alman kadar acizce bir şey olabilir mi?

5.    “Her şeyi yapalım ama sevgili olmayalım, ben biraz travmatizeyim de…”

Buyur terapist numarası diyerek kaçıyorsunuz. Bunu açıklamaya bile gerek görmüyorum. 

6.    “Ailemden sevgi görmedim.”

Türk aile yapısını baştan yazan adam, dünyayı ters yüz eden kadın. Vücut iklimimin kimyası…
Bizi de Jill ve Jack “Hey tatlım seni seviyorum.” diyerek büyütmedi, ülkemizin aile havuzunda sevgi eşşşşoğleşşek diyerek ima edilir. O yüzden de sevgiyi hiç tanımadığım abuk sabuk birinden almaya çalışıyorum. Bana emek veren insanlar yerine, seni seçtim. Aynen…

7.    “Kıskanç değilimdir, özgürlük önemli.”

Gece gelen “Uyudun mu?” mesajından sonra konuşalım mı? Kaç tabak kırıldı minnoş evinizde?

8.    “Çok yakın arkadaşız, yıllardır aramızda bir şey olmadı.”

Kendimi de bunun içine katıyorum, barzo da diyebilirsiniz ama belirli sınırlar olmadan kadınla erkek çok yakın arkadaş olamıyor, bir taraf mutlaka duygu geliştiriyor. Ya da bir iki kadeh bir şeye, bir duygusal boşluğa bakar. 

9.    “Beraber karar veririz.”

Seç artık bir şey!!! Özellikle erkekler fark etmez diyorsa bilin ki o konuya dair asla fikirleri yoktur. “Nereye gidelim?” dediğinizde gelen ilk cevap fark etmez ise iyiydi evde dizleri çıkmış pijamamla döner yiyecektim ya demek istiyorlar. Kadınlar fark etmez diyorsa sizi seçim yapmadığınız için tongaya düşürmek için erketede bekliyorlar. İlk kavganızda başınıza kakılacak, Allah yardımcınız olsun.

10.    “Daha önce hiç böyle olmamıştım…”

Evet Kahire’de bir mezarda dört yüz yıldır muhafaza ediliyordum, iyi oldu gelip kapağını kaldırdığın. Sana gelene kadar kaç kişiyle görüştüğümü sayamadım ve muhtemelen ilk zamanlarında onlara da aynı cümleleri kullandım ama şimdi seninle bunu tecrübe etmek istiyorum, gazamız mübarek olsun. Allah utandırmasın. 

Devam etmek isterdim ama kendimi flört ediyor gibi hissettim ve içim şişti. Ben fikirlerimi direkt söyleyen bir insan olduğum için ikinci, üçüncü buluşmaya pek gidemiyoruz. Zaten o ayakları yerden kesen mesajlaşma maratonlarında da adayın ayağına çelme takıp düşürdüğüm için deli zannediliyor olabilirim. 

Ama kim artık bu aptalca şeyleri inandırıcı buluyor ki? 

Bulmak isteyenler. Üzgünüm ama bütün bir yere varmayan ilişkilerimizin ortak sorunu, flört döneminde fazla konsantre başlayıp, sonrasında görmezden geleceğimiz insanlara fazla pembe bir ekran çizmemiz. 

Ekranı biraz siyah beyaz başlatsak ve büyük bir yalan sarmalına girmeden, klişelere düşmeden gerçekçi ilerlersek sonraki kavgaları da engellemiş oluruz. 
Çünkü kimse tanıştığı insandan ayrılmıyor…

İlk tanıştığımızda çok farklıydı, çok değişti dediğimiz insanlar, aslında kendilerini yaşamaya başladıkları an, koşarak kaçıyoruz farkında değilsiniz. 

Gerçek beni seven biri varken, uyum sürecinde kendisine benzettiğim karakteri tercih eden bir insan da ben yavaş yavaş özüme dönmeye başladığım an kendisine benzeyen başka figürlere kayacaktır.

Aldatmanın basit anatomisi de maalesef budur. Uzaklaştığımız partnerlerimiz değil, zihnimizde yarattığımız hallerine eskisi kadar ulaşamıyor olmamız. 

Kriterleri sıralamaya başladığınız anda ona göre hareket eden insanlarla flört etmeye devam ettiğiniz sürece, kendi geliştirdiğiniz yan charlarınızla görüşmeye devam edeceksiniz. 

Bunu yapmak ne kadar kolay olacak bilmiyorum ama yüzde yüz  kendiniz olduğunuz bir ilişkide tercih edilebiliyorsanız, karanlık taraflarınızı ortaya çıkarmanın zamanı geldi demektir. 

Özgün olmaktan zarar gelmez, evet belki alışılagelmişin dışında olduğunuz için yalnızlık bir ömür boyu gibi gelir ama yaşadığınız şey de tadından yenmez…